Bakış Açısı

Bakış açınız dünyanızı değiştiren en önemli güçtür.

 Bakış AçısıBir insanın baktığı açı onun mutlu, mutsuz, tedirgin, güvenli gibi birçok durumu etkileyen temeldeki unsurdur

Eğer bakış açınız sadece maddeye yönelikse dünyanı sadece maddeden ibaret görerek bencil olursun.

Bakış açısı o kadar önemli unsur ki siz eğer madde olarak her şeyi görüyorsanız uyku, yeme, içme, anlık hazlar dışında hiç bir şeyi göremeyecek büyük bir kayıp yaşayacaksınız.

Eğer bakış açınız sadece maneviyat ise yine yapacaksınız. Her şeyi enerji olarak görecek maddeye hiç önem vermeyecek bedeni yeterince beslemeyecek ve ihmal edeceksiniz.

Doğru olan bakış açısı hem madde hem manevi bir şuurlu canlı olduğunu hatırlamak gerekir.

İnsan beden zırhına bürünmüş olan manevi varlıktır. Yani diğer deyişle ruhani varlıktır.

Hiçbir yaratılan boşa olmadığı için başta her yaratılana saygı duyarak bakış açımızı ona göre düzenlemeliyiz.

Eğer dünyaya ruhani gözle bakarak madeninde farkında varırsanız öncelikle ilk yapmanız gereken dengeli bir varlık olarak içsel dünyanıza dönüş olmalıdır.

Bazı insanlar çok dışa dönük olurlar. Böylelikle sosyal çevrede, kariyerde, toplumda çok etkin rol oynarken hiç yalnız kalamazlar. Kendilerini hiç tanımazlar.

Bazı insanlarda çok içe dönüktür. Kendilerini çok iyi tanıyıp iç dünyasına dalarlar. Dış dünyada ise vasat halde kalırlar.

Yine her iki durumda da insan bir şeylere geç kalır.

İç ve dış dünyada kişi dengeli olmalıdır.

Bakış açısı o kadar önemli ki sizin en mutlu insanda yapabilir bir anda en mutsuz insanda yapabilir.

Bakış açısını etkileyen etmenlerin de bilinçaltı kayıtlarıyla ortak çalışmaktadır.

Yani asıl fabrika bilinçaltıdır.

Fabrikada ne var ise yüzeye o çıkar. Bakış açısı bilinçaltını etkilerken, bilinçaltı da bakış açısını etkiler.

Burada o kadar çok etken var.

Bakış açınızı düzenlemek için öncelikle kendinizden başlayın.

Ayna karşında kendinizle göz göze gelerek değerlendirme yapın.

Asıl istediğiniz dış görüntü siz misiniz?

Değilseniz o görüntüye ulaşmak için bakış açınızı değişin.

Değiştiremeyeceğiniz durumlar için kabullenmeyi öğrenin.

Daha sonra iç dünyanızı gözden geçirin. Bakış açınız sizi mutsuz etmiyorsa bakış açınızı değiştirin.

Eğer değişiklik için hiç harekete geçmiyor, en ufak bir durumda pes ediyorsanız mutsuz olacağınıza kendinize garanti vermiş olursunuz.

Bakış açınızı düzenlerken öncelikle imgeleme metotlarını kullanın.

İmgeleme kısaca olmasını istediğiniz durumu ‘’görüyor gibi, duyuyor gibi, capcanlı olarak’’ görerek bir enerji alanı oluşturmadır.

Örneğin öz güveni düşük bir insanı ele alalım.

Öz güveni düşük bir insanın bakış açısı genellikle başı öne eğik, omuzları düşük, ses tonu titreyen, genellikle kamburu çıkmış (hastalık hariç)

bir beden duruşu sergiler. Bu bakış açısını değiştirmek için öncelikle öz güvenli bir insan nasıl olur bunu belirlemeliyiz.

Öz güveni yüksek insanı şimdi imgeleme yapalım. Bakışları kararlı, rahat, sakin, dik ama kasılmayan, kendini doğru ifade eden birisini imgeleyin.

İşte bu bakış açısını imgeleyerek gerçekte istediğiniz birçok duruma kolayca ulaşabilirsiniz.

Eğer çevrenizde her şeyi pis olarak görüyorsanız gözlükleri temizleme vakti gelmiştir. Belki de pis olan gözlükleriniz olabilir.

İnsan genellikle karşıdaki olan kişiye odaklanırsan kendini kaçırır.

Bakışınızı odaklarken nereye enerjinizi yönlendirirseniz ona bürünürsünüz.

Bakış açınızı değiştirmediğiniz sürece hep aynı kalacaksınız. İnsanın değişememesinin sebebi budur.

Aynı bakış açısıyla farklı sonuçlar beklemek hayal kırıklığı oluşturur.

Bir yolda gidersen o yol sizi mutlu etmiyorsa, yolu değiştirin. Emin olun eskisi gibi olmayacaksınız.

Genelde mücadeleci insanların bakış açıları her şeyi ders olarak görmesinden kaynaklıdır.

Kimi insan kahır olarak görürken yaşadıklarını, kimi insan ders olarak görür

Burada durum neyi, nasıl gördüğünüzdür. Güzel bakın ki güzel görebilesiniz.

Leave a Reply