DAVRANIŞLAR RUHUN AYNASIDIR

Davranışlar ruhun aynasıdır dediğimiz de, ister gerçek ayna düşünün. İsterse ruhani ayna düşünün. Aynalar en iyi yansıtıcı özelliğe sahiplerdir. Her şey bilinçaltı kayıtlarınızdaki durumların sonucudur.

Bir insanı davranışına göre değerlendirme yapabilir miyiz diye sorarsanız evet diyebiliriz. Davranışlar insanın ruhunun aynasıdır. Eğer siz iyi bir donanıma sahipseniz o doğrultuda hareket edersiniz. Eğer hiçbir bir şey bilmiyorsanız tamamen rastgele hareket edersiniz. İnsanları tanırken yaptıkları davranışlara göre, tutarlıysa eğer ona rahatlıkla güvenebilirsiniz.

İnsanlar davranışların toplamıdır. Davranışlar kendiliğinden oluşmaz. Çok azı genetik olarak intikal etse de büyük çoğunluğunu deneyimler oluşturur. Davranışları oluşturan birçok etken vardır.

DAVRANIŞLAR NASIL OLUŞUR:

Davranışlar deneyimlerin, genetik durumların, öğretilerin, keşfetmeler ve çabaların ürünüdür. Davranışlar herhangi bir iç ve dış uyarana karşı bilinçli ya da bilinçsiz olarak verilen tepkilerdir. Yani etki tepki durumudur. Birçok insan farkında olmadan tepki verir. Bu genellikle az farkında olmaktan kaynaklanmaktadır. Davranışların oluşmasındaki etkenleri birlikte inceleyelim.

DAVRANIŞLARIN GENETİK OLMASINDAKİ ROLÜ:

Bildiğiniz üzere herkes bir ortak atadan gelmektedir. Geçmişten gelen atalardan alının genetik kodlar davranışlarında oluşmasında etkili olur. Eğer geçmişten gelen kodlarda örneğin dedeniz de kaygılı bir yapıya sahipse potansiyel olarak sizde de çıkma ihtimali vardır. Tamamen kendimizi bağımsız biri olarak dünyaya gelemeyiz. Herkes bir önceki nesil’in ürünü ve kodlarıyla dünyaya gelir. Herhangi bir duygusal olarak kodlanmış bilgiyi açığa çıkartabilir de çıkartmaya bilir de, bu tamamen bireye bağlıdır.

DAVRANIŞLARIN ÖĞRENİLMESİ:

İlk davranışların öğrenilmesi ailede başlar. Aile yoksa kendine yakın, yani ailesi yerine bakmayı üstlenmiş kişilerle başlar. Ailenin kendi zihinsel durumu çocuğun üzerinde çok etkilidir. Eğer aile çok gelişmiş bir zihin yapısına sahipse çocukta bu doğrultuda çok Ruhani olarak beslenecektir. Eğer tam tersi az farkında olan bir ailede geldiyse dar bakış acısıyla, kısıtlı bir çerçeveden dünyaya bakacaktır. Çocuk davranışların uzun bir süre boyunca kendine ait olduğunu düşünecek ona uygun davranacaktır. Hatta halk arasına denir ‘’aynı babası’’ deyişi vardır. Bu tamamen davranışların öğrenilmesinden kaynaklanır. Öğrenme sadece sözlü olarak değil, izleyerek, dinleyerek, duyarak kodlamayla da oluşur. En çok bu durum öğrenme, görme ve işitmeyle pekişir.

davranışlar ruhun aynasıdırDAVRANIŞTA DENEYİMLERİN ROLÜ:

Bilinçaltının temel görevi sizi hayatta tutmaktır. Bu bilgiye göre eğer davranışlarınız sizi koruyorsa bilinçaltı bunu sürdürmek ister. Dünyayı beş duyuyla deneyimler aracılığıyla algılarsınız. Deneyimler oluştukça kendinize en yararlı olanı kodlar ona uygun davranırsınız. Eğer farkında olursanız deneyimler sizi hayatta tutmakla birlikte besleyici bir rol alır. Deneyimler çok iyi derslerde verir, hiç unutamayacağınız durumları da oluşturabilir. Davranışlar ruhunuzu yansıyan eylemlerdir. Kişi özünde ne varsa onu diğer insanlara projeksiyon gibi yansıtır.

DAVRANIŞLARDA KEŞİF:

Davranışlarınızı keşfederken çocukluk yılından başlayacaksınız. Eğer otorite babanız ise ona uygun davranmanız gerekir. Özellikle savunmasız olarak kalan çocuklar tamamen davranışlarını dışa göre şekillendirir. Genelde içten gelen bir davranışı yoktur. Tamamen karşıdan gelebilecek tepkilere nazaran kendini içten düzenler ve ona uygun davranır. Davranışlarında kendine en faydalı olanı keşfeder. Ulvi, madde, ruhani farkınızı, ona uygun şekilde düzenler. Davranışları ile faydalarını keşfettikçe ortaya bir bileşim çıkartır.

DAVRANIŞLARINIZI DÜZENLEMEK İÇİN:

-Farkında olmanız gerekir. Kime neye nasıl tepki verdiğinizi bilmeden davranış düzenleyemezsiniz.  Buradaki önerimiz ölçülü bir şekilde dengeleme durumu içinde olmanızdır. Davranışları düzenlemek için bilinçsiz olarak tepki verdiğiniz durumları dönüştürün.

Davranışlar sizi çok iyi bir duruma da getirebilir. Çok felaketlere de sürüklenebilir. Bunun temel belirleyici tabi ki bireydir.

Topluma faydalı bir şekilde düzenleme yaparsanız herhangi bir dış tehdit olmadan, enerjiniz bölünmeden ve kimseye zarar vermeden kurallar ölçüsünde rahat bir yaşam sürdür.

Farkında olarak davranışlarınızı tespit ediniz. Tespit ettiğiniz davranışlar pozitif, size yararlı, sizi destekliyorsa devam ediniz değilse dönüştürmek için harekete geçiniz.

DAVRANIŞLARIN İTİCİ OLMAMASI İÇİN:

-Kişisel olarak her durumu üzerinize alınmayın. Her durumu kişisel alırsanız her davranışının bir sonucundan siz etkiliyorsunuz. Size zararı olur.

-Her zaman mağdur olan, çok konuşan, sadece duymak istediğini duyan insan olmaktan ve bu davranışlara uygun rolden çıkın. Hiç kimse her zaman bu durumdaki insanları her zaman idare etmez

-Negatif durumları sürekli dillendirmeyin.

-Her şey her zaman mükemmel olamazsınız. En iyisi için çalışın kalanı ilahi güce teslim edin.

DAVRANIŞLARI belirleyen etkenleri inceleyip kendinize uygun olanları seçip, sebeplerini buldukça dönüşüm başlatın. Her dönüşüm sizi bir tık daha ileriye taşır.

Davranışlar ruhun aynasıdır. Bu idrak ile giderseniz davranışlarınızın temelini anlayıp ona göre yol alabilirsiniz.

Leave a Reply