Değersizlik inancı

Değersizlik inancı kişinin kendisini yetersiz, ezilmiş, gerçekleştirememiş, kendisini layık görememe gibi durumlardan oluşan negatif inançlardır.

değersizlik inancıDeğersizlik inancınız temeli aileden atılır. Eğer ailedeki bireyler kendisini değersiz hissediyorsa büyük ihtimalle kişi kendinde olanı dışarıya aktaracağı için çocukları da değersizlik inancıyla büyüyecektir.

Değersizlik inancı hisseden kişilerin en büyük sorunu kendisini hiç bir şeye layık görmemesidir. Değersizlik inancı yaşayan kişiler sanki bir çukura düşmüş herkese üzerinden geçiyor gibi hissederler.

Bu inanç o kadar kuvvetlidir ki kişiyi en derinden etkileyerek hayatının her alanında peşini bırakmaz. Hiçbir duruma kendisini layık göremediği için yaptığı işlerde başarılı olsa dahi tesadüfen oluştuğunu düşünür. Herkesin mutluluğa, huzura, saygıya layık olduğunu düşünürken kendisinin sadece dünyada fazlalık gibi düşünebilir

Değersizlik İnancı Ailenin Farkında Olmamasıyla Başlar

Değersizlik inancı farkında olmayan, katı kuralları olan, birbiriyle iletişimi zayıf, en merkezci kişilerden oluşan, kişiyi birey olarak değil sadece kendi istekleri doğrultusunda olmasını isteyen, çok fazla gelenek, adetlere inanan, sorumluluktan uzak ailelerde çok sık görülmektedir.

Özellikle gelişmemiş toplumlarda görülen bu sorun çocuğu psikolojik olarak felç eden durumlara kadar gelir.

Eğer bir çocuğa öz saygısını öğretilmezse, sorumluluk verilmezse, saygı duyulup ona yeterince değer verilmezse sonucu değersizlik inancı olacaktır.

Çocuklar hassas varlıklardır. Özellikle çocukluk cağında her söyleneni koşulsuz olarak kabul ettikleri için her söylenen cümle önem arz eder

Aile bireyleri fikirlerini önemsemez, dalga geçer, sürekli baskı altında tutar, sürekli aşağılarsa çocuk kendini hep içsel olarak kapayacak, öfkeli olacak hem de kendisinin önemsiz olduğunu düşünüp bakış açısını hep değersizlik inancıyla dolduracaktır.

Değersizlik İnancı Gelişmemiş Ve Özgür Olmayan Toplumlarda Sık Görülür

Bir toplum ne kadar baskıcı, özgürlükten uzak, kültürel ve eğitim olarak gelişmemiş ise o oranda değersizlik inancıyla yetişmiş olacak kişiler olacaktır. Dikkat ediniz birey demiyorum kişiler diyorum. Kişiler herhangi bir otorite görülen kişi ya da gruplar tarafından yönlendirilip sadece yapılması istenilen durumları yapıp çıkar odakları tarafından kullanılırlar.

değersizlik inancıGelişmemiş toplumlar bireylere önem vermediği için orada gelişmiş beyinler çok az bulunur. Farklı durumlar sürekli oluşturularak kişinin kişisel olarak uyanmasını istemezler. Uyanan insanlar her zaman birey olurlar. Birey olan kişilerse otoriteler tarafından pek sevilmez.

Kendi kararlarını verebilen insanlar birey olurlar. Bireyler ise değerli olurlar. Değer mekanizması kişiye göre özel durumlar olsa da genel anlamda baktığımız zaman kendisini gerçekleştirmiş maddi ve manevi olarak özgürlüğüne ulaşmış kişilerdir.

Değersizlik İnancı Kalıcı Değildir, Değersizlik İnancı Bir Hipnozdur

Değersizlik inancı neden hipnoz dedik ondan bahsedelim. Bir insana sen sürekli olarak safsın diye küçükken telkin edilirse veya sen beceriksizsin diye sürekli olarak telkin verilirse çocuk bazı durumlarda beceriksiz olsa dahi bu tüm hayatına yayılarak beceriksiz olur. Gerçekten yapabileceği bir işte bile farkında olmadan ona verilen telkinler doğrultusunda beceriksizlik oluşacak durumları kendine çeker.

Daha sonrasında ben beceriksizim diyerek kendini doğrular yani onaylar.

Onaylama yaptıktan sonra hayat görüşü haline gelir. Yani yaptığı durum ekilen tohumu kendisi büyüterek, sulama yaparak büyür ve negatif meyvelerini yer.

Düşündükleriniz hayali dünyanızdan yeterince güçlü olarak çekim alanı oluşturursa madde dünyasında vuku bulur.

Değersizlik İnancını Tetikleyen Düşünceleri Öncelikle Öğrenelim.

-Ailenin sürekli olarak eleştirmesi

-Ailenin sürekli olarak psikolojik ya da bedensel olarak şiddet uygulaması

-Ailenin sürekli aşağılaması, baskılaması, sözlerine değer vermemesi, dinlememesi

-Ailenin çocuğun hayallerine saygı duymaması

Yukarıdaki durumlar en temel olan negatif değersizlik inancını tetikleyen baş etkenlerdir.

Bu durumların dışında ekonomik, sosyal, coğrafya sorunları da yine değersizlik inancını etkiler. Özellikle bulunduğu bölgede kendini geliştirmiş ancak ortamı buna müsait olmayan kişiler yine kendisini değersiz hisseder.

Değersizlik İnancından Kurtulmak İçin:

-Hangi durumlar sizi değersiz hissettirdi bunları düşünün. Ailenizin size aşıladığı negatif inançların çoğu doğru değildir. bir çok negatif inanç tamamen ailenin az farkında olmasından kaynaklanmaktadır.

-Siz değersiz değilsiniz. Bunu birisine ispat etmenize gerek yok. Sadece kendinizi en az diğer insanlar kadar değerli görmeye başlayın

-Sürekli olumsuz düşünen bir yapınız varsa tam tersini yaşamanın vakti gelmiş demektir. Artık olumlu durumları düşünüp kuvvetlendirme ve çabalamalısınız

-Çevrenizde sizi değersiz hissettiren insanlar varsa artık onlarla bağlarınızı koparın. Eğer ev içerisinde ya da iş yerinde ise mesafeli olun. Zihninizi onlara karşı korumak için yine metotlar öğrenin

-Başkasına gösterdiğiniz sevgiyi ve saygıyı artık kendinize gösterin. Kendinize karşı nazik olun. Gerektiğinde ödüllendirin.

-Sürekli kurban rolünde olmayın. Eğer kurban olursanız kasap olan çok olur.

-Birçok kişi şuana kadar sizi kırmış, üzmüş, duygularınızla oynamıştır. Buna sizin izin verdiğinize hatırlayın. Sorumluluk alın.

-Size değersizlik inancı hissettirmiş insanları zorda olsa affedin. Onları imgeleyerek, affedin ama asla unutmayın.

Değerli Hissetmeniz İçin Telkinler

Bu telkinleri 21 ile 40 gün arasında tekrar edin. İnandığınız ve odaklandığınız büyür bunu hatırlayın.

-Ben değerliyim ve başkasının onayına ihtiyacım yok. En az herkes kadar yaşama hakkım var

-Geçmişimi sevgiyle affediyor ve olanları sınav olarak görüyor onlardan özgürleşiyorum

-Her girdiğim ortamda rahat olmayı seçiyorum.

-Artık negatif olmaya değil, Pozitif durumlara odaklanıyorum. Ben artık biliyorum ki neye odaklanır isem zihnimde o büyüyüp dünyama o durumlar yansıyacaktır.

-Kendi sorumluluğumu artık alıyorum ve hayatımdaki olayları düzenliyorum

-Rahat, güvenli ve mutlu olmayı seçiyorum. Seçimin muhteşem gücünü kullanıyorum

-Ben kendimi seviyorum bana verilen bu bedeni ve zihni en güzel şekilde kullanıyorum

-Ailemi ve çevremi affediyorum. Onlar farkında olsalardı değerli kendilerini hissetselerdi eminim bana da öyle davranırlardı

-Kendim için yaşamayı seçiyor ve çevreme katkı sunuyorum

-Her girdiğim ortamda artık kendi gücümü hissedip yaşıyorum.

Unutmayın ki değersizlik bir inançtır. İnançlar değişirse değer yargınız da değişir. Bilinçaltındaki kayıtlarınız size özel olduğu için değersiz hissettiğiniz durumları açığa çıkartarak, dönüştürerek, arınarak kendi kendinizi ilahi gücün yardımını talep ederek şifa olmanız mümkündür

İnanırsanız her şey değişir, inanmazsanız olduğunuz durumda kalıp kendi cehennemi yaşarsınız.

Leave a Reply