Huzursuzluk Sendromu
Huzursuzluk sendromu kişinin kendisini rahat hissetmediği, stresli, özünden uzak olarak baskı altında hissettiği durumlara verilen isimdir.
Huzursuz olan kişi dışarıdaki hiç bir şeyi göremez. Sadece kendisiyle meşgul olur. Sürekli huzursuz olan bir yapınız varsa hiçbir güzelliği göremeyeceksiniz.
Huzursuzluk sendromu kişi içten içe çürüten bir negatif deneyimdir. Eğer müdahale edilmezse tamamen bedeninin ve ruhunun arızalanmasına yol açacaktır.
İnsan dünyaya bir anlam arayışı ile gelir. Eğer kendine göre haklı sebepleri olup, hayatın anlamını keşfedemezse sürekli olarak huzursuz olacaktır.
Bir düşünürün dediğini gibi ‘’meşguliyetten daha güzel bir tedavi yoktur’’ der. İnsan hayat arayışında meşguliyetini kendine en uygun gördüğü şekilde madden ve manen gerçekleştirirse ancak merkezlenme yani huzura kavuşur.
Eğer ki herhangi bir amacı yok, amaçları ulaşılamayacak kadar yükseklerde, hedefleri kendisine bağlı olmayan, sürekli geçmişten kalan bir yapınız varsa sürekli olarak huzursuz olacaksınız.
Huzursuzluk durumunu aşmanın birinci yolu sorumluluk almaktır.
Sorumluluk kişinin yapabileceklerini göğüslemesine karar vermesi, hayatına yön vermek için ilk adımı atması anlamına gelmektedir.
İnsan sürekli olarak başkasını suçlama eğilimindedir. Oysaki bu kısmen doğru olsa da asıl sorumluluk kişinin kendindedir.
Birçok insan aynı şartlarda yetişmiş olsa dahi birilerinin daha başarılı olduğunu gerçek hayatta gözlemleriz.
Bu durumu okulda, işte, sosyal çevrede sürekli olarak başarılı olan insanlar görürüz.
Şartlarınız yakın olup sizde daha geride kalmış kişilere de şahit olursunuz.
Şu bir gerçektir ki; Kişi ne kadar sorumluluk sahibi olursa o derece huzurlu olur.
Sorumluluk gereğinden fazla ipleri eline almak demek değildir. taşıma yapamayacağı yükü sırtlayan kişi gibi ruhani anlamda da eğer sorumluluğu çok fazla alırsanız altında ezilirsiniz.
Huzursuzluğu Başlıca Etkileyen Etmenler:
1-Kişinin kendini baskıda hissetmesi (ruhsal, fiziksel olarak)
2-İsteklerinin gerçekleşmemesi
3-Kişinin sürekli geçmişte kalması
4-Sorumluluk almaması
6-Madde kullanımı
7-Değersizlik inancı, önemsenmeme
8-Toplum içerisinde bir yerinin olmamasını hissetme
9-Sevgisiz büyüyen çocukluk, aile, aile içi şiddet
10-Anlaşılmadığını hissetmek
11-Sürekli düşünmek, kaygılanmak
12-Plansızlık
Yukarıdaki maddeler en sık karşılaşılan durumlardır.
Bu durumların birçoğu dışarıya bağlı gibi hissetseniz de birçoğu tamamen sizinle alakalıdır.
Sizi anlamayan insanlar varsa siz özellikle kendinizi tanıttığınız halde farklı size uymayan insanlarla bir aradasınız demektir.
Sürekli anlaşılmak için çaba harcamayın. Sizi anlamak isteyen insanlar bunun için mücadele verecektir.
Huzursuzluk Sendromu Ve Aşmak İçin Çözümler:
Öncelikle sorumluluk almak demiştik. Sorumluluk aldıktan sonra sizi huzursuz hissettiren negatif enerjileri dönüştürme sırası gelmiş demektir.
Eğer düşmanınızı karşınıza alamazsanız asla savaşamazsınız. Örneğin sizi huzursuz eden bir arkadaşınızın dediği cümle var diyelim. Bu cümlede gerçekten sizi aşağılayan bir cümlemi kullandı. Yoksa siz öylemi algıladınız. Durumu netleştirme içinizde yaptıktan sonra harekete geçmelisiniz.
-Sürekli taviz veren bir yapınız mı var?
-Sürekli fedakarlık mı yaparsınız?
-Sürekli düşünür müsünüz?
Eğer sürekli düşünüp uygulama yapmayan bir yapınız varsa sürekli olarak negatif kalacaksınız. Eğer en kötü ihtimalle diye bir inancınız varsa huzursuzluk yaşayacaksınız.
Her şeyin en kötü ihtimalini değil, iyi olan tarafını düşünüp ona göre hareket etmelisiniz.
Eğer sürekli engellere odaklanan yapınız varsa her zaman huzursuz kalacaksınız.
Bugünden itibaren sıkça duyduğunuz pozitif kalma, pozitif telkinler, meditasyon, dua gibi güçlü silahlarla devam etmeyi öğreneceksiniz.
Kelimelerin eğer gücüne inanmıyorsanız sizi üzen sözleri düşünün. Sizi bir kelimeyle yıkabiliyorsa yine birkaç kelimeyle iyi olmanız mümkündür.
Bilinçaltı bir tarla gibi olduğuna göre huzurlu olmak için öncelikle pozitif telkinleri bilinçaltına yerleştirmelisiniz.
-Hayatımın sorumluluk bende, huzurlu olmayı seçiyorum
-Beni değerli hissettiren insanlarla iletişim içerisindeyim.
-Ben neyi düşünürsem en iyi tarafından bakarım.
-Her şeyin hayrıma olmasını diliyorum.
-Kendimi değerli hissetmeyi seçiyorum
-Enerjimi helal, hayırlı, evrenin hayrına kullanıyorum.
-Engellere değil çözümlere odaklanmayı seçiyorum
Sürekli olarak olumlu telkinleri hayatınıza alırsanız değişimleri kısa zamanda göreceksiniz.
‘’Ben iyiyim’’ dediğinizde eğer duygusal olarak kötü senaryoları hayal ediyorsanız, duygu durumları daha baskın olduğu için içi boş kalacaktır.
Ben iyiyim dediğinizde iyi olduğunuz durumları zihin dünyanızda görecek onu canlı tutmalısınız.
İyi olmak yetmez. Sorumluluk, mücadele, kendinizi tanımanız gerekir..
İnanan ve uygulayan başarır.
Bu makalelerde ilginizi çekebilir
Bilinçaltı Gücü Ve Etkin Kullanma
Bilinçaltı Pozitif Dil Kullanma