Kaygı Nedir

Kaygı nedir  Nasıl oluşur, neler yaparak daha az kaygılı olursunuz bu durumları inceleyeceğiz

Öncelikle kaygı nedir onunla başlayalım. Kaygı kişinin şuan ki yaşadığı durumdan ya da gelecekten sürekli olarak şüpheli, huzursuz hissetme durumudur.

kaygı nedirKaygı ayrıca kişinin herhangi bir olayla karşılaşması durumunda madde dünyasında veya ruh dünyasında herhangi bir uyarana karşı zihinsel, ruhen, bedensel olarak doğal bir tepki verme durumudur.

Kaygının normal düzeyde oluşması kişide gerekli olan durumdur. Normal düzeyse kişinin kaygı duyması kendini geliştirebilmesi, durumlara karşı önlem alması açısından önemlidir.

Kaygısız yaşamak insani olarak mümkün değildir.

Kaygı durumunun sorun oluşturma aşaması sürekli olarak kendinizi huzursuz hissetmenizle başlar. Bu durumda zihin ve vücut sürekli alarm halinde olacağı için her zaman kasılacaktır.

Sürekli huzursuzluk hissettiğinde vücut her an bir şey olacak telaşı ile bedensel durumları ile yeteri kadar ilgilenemez ve bağışıklık düzeyiniz zayıflar. Çabuk hastalanan kişiler genellikle çok stresli ve kaygılı insanlardan oluşmasının sebebi budur.

Kaygı genellikle gelecek ile ilgili beklentilerin negatif bir şekilde değerlendirilmesinden oluşur. Örneğin bir sınava gireceksiniz. Buradaki bakış açınız sürekli olarak ‘’acaba yapabilir miyim, ya beceremezsem, buda olmazsa’’ gibi sürekli olarak negatif inançlar üzerine kurulu olursa, hep huzursuz olarak o durumları da çekeceksiniz.

Kaygı durumları genellikle geçmişten gelir. Güven ortamında yetişmeyen kişiler özellikle bedenen ve psikolojik şiddet görmüş kişiler çok kaygılı olurlar. Aynı durumlar zihinlerinde canlanarak korkarlar.

Ani ölümler de kaygılı olmayı tetikler.

Kaygılı olma durumu az farkında olan kişilerde görülür. Bunun dışında ise herhangi bir durumun üzerine olduğundan çok fazla düşmekte yine o oranda kaygı düzeyini artırır.

Kişinin sürekli olarak kendini tehdit altında hissetmesi bağışıklığı doğrudan zayıflatarak hastalanmasına da yol açmaktadır.

kaygı nedirModern cağ da kaygıların çok fazla artmasının sebebi gelişen teknolojiyle birlikte nüfusun artması, işsizlik, geçim sıkıntılar kaygıyı tetikler.

Kaygı hem içten hem de dıştan gelen tehdit gibi görülen olaylardan oluşur. Olayı yorumlayan, değerlendiren mekanizma beyin olduğu için olayları değerlendirme biçiminiz yani diğer tabirle olaylara bakış açınız kaygılı durumlarınızı belirler.

Kendini güvende hissetmeyen kişiler sürekli kaygı durumları yaşar.

Kaygının birçok sebebi olmakla birlikte bu konuda neler yapabilirsiniz sizinle paylaşalım.

1-Kaygı tamamen yok olmaz. Bedenin ve zihnin verdiği normal tepkilerdir.

2-Kaygılı olduğunuz durumları öncelikle belirleyiniz. Önce insan kendisinin doktoru olmalıdır. En iyi kendinizi yine siz bilirsiniz

3-Çok kaygılı olmak size çok fayda sağlamaz. Zihninizi rahat olacak durumlara odaklayın.

4-Bakış açınız değişirse kaygı durumunuz azalır. Beyin sizin bilinçaltı kodlamaların ve yorumlarınıza göre değerlendirme yapar.

5-Kaygılı olduğunuz zayıf durumları kabul ediniz. Kabul ettiğiniz durumları ancak değişebilirsiniz.

6-Her insanda bir miktar kaygı olması normaldir. Her insan gibi sizlerde her şeyi bilemediğiniz için bir miktar kaygı duymanız normaldir.

7-Sağlıklı beslenin. Kan şekerinizde ki ani çıkışlar veya düşüşler olumsuz yönde etkiler.

8-Bağırsaklarınızda herhangi bir sorun varsa sürekli olarak kaygılı hissedersiniz. Mutlaka bu duruma dikkat etmelisiniz.

Eğer bakış açınızı doğru durumlara odaklarsanız herhangi bir ilaç ya da benzeri durumlara gerek kalmadan kendi doktorunuz olabilirsiniz. Siz neye odaklanırsanız o durumlar büyüdüğü için odaklandığınız durumlar düşünün.

Örneğin gün içerisinde nelerle meşgul olursunuz. Meşgul olduğunuz durumlar sizi destekliyorlar mı yoksa sizi aşağı çekip sürekli kaygılı hale mi getiriyorlar.

Sizi gelecek kaygısı oluşturan durumlar için çok fazla kaygı duymanız sizi besliyor mu bunu düşünün. Çok aşırı kaygı çok fazla başarı getirmez.

Bakış açınızı gelecek kaygısına değil, şuan geleceği inşa ettiği için şuan ki durumlara odaklanarak ilahi yardımla aşmayı dilemelisiniz.

Bakış açınızı sürekli negatif olaylara değil, isteklerinize odaklayarak daha da kolay erişebileceğiniz durumu düşünmelisiniz.

Gerçekçi olmakla hayalci olmak arasında denge kurup hayallerinizi pozitif, iyi yönde besleyip gerçek durumlara doğru yol almalısınız.

Enerjiler sizin emrinizde olduğu için güven duyabileceğiniz durumlara, pozitif durumlara, aile bağlarınıza daha da önem verip kuvvetlendirin.

Bağımlılıklar ne kadar azalırsa kaygı durumunuz o kadar düşer. Bağımlı olduğunuz durumları düşünün. Neler, kimler sizi bağlıyor onları düşünün. Onlar olmazsa ne olur. Gerçekten özünüzde ki durumları dışarıda arayarak beslenebileceğiniz düşünüyor musunuz bunları analiz edin.

Kendinizi dinleyin. Kendinizi dinledikçe özünüz den gelen hissiyatları duyacak ona uygun davranabileceksiniz.

Bilinçaltınızda olumsuz kayıtlar varsa onları temizlemeli, arındırmalı ve dönüştürmelisiniz. Eğer içinizde sürekli hatırınıza gelen olumsuz düşünceler varsa kaygılı olmanızda muhtemel olur.

Bakış açınız tüm hayatınızı doğrudan etkileyen bir etken olduğu için bakış açısını değiştirme  yöntemlerini hızlı bir şekilde öğrenip hayatınıza geçirin.

Leave a Reply