Sevilmeme Psikolojisi
Sevilmeme psikolojisi insanın yakınlarıyla başlayan hayatı boyunca peşini bırakmayan negatif bir inançtır.
İnsan yeterince sevilmediğinde, bu durum hissettirilmediğinde, yeterince ruhsal olarak doyurulmadığında sevilmediğine inanır.
Sevilmeme psikolojisi insanı en derinden sarsan durumların başında gelir.
Kişi sevilmek uğruna sürekli olarak hata yapar. Bağımlı olur. Taviz verir.
Eğer neden ben sürekli bağımlı oluyorum diye düşünüyorsanız bunun kök inancı sevilmeme psikolojisi ile bağlantılıdır.
Sevilmeme psikolojisi yaşayan kişiler asla birey olamaz. Ya tam yalnız kalır yada sürekli bağımlılık hisseder.
Biraz sevgi uğruna karşı kişinin her isteklerini yerine getirir.
Burada duygusal olarak değiş tokuş yapar.
Biraz sevgi, ilgi görme karşılığında sürekli olarak karşıya taviz verir. Kendisi olamaz. Karşıdaki kişiler ne istiyorsa onun gibi yaşamaya mecbur hisseder.
Başkasını mutlu ederek sevgi ihtiyacını karşılamaya çalışır.
Sürekli sevilmek uğruna hata üstüne hata yapar.
Kadınlarda genellikle ailesinde sevgi eksikliği hissedip evlenir ve yine aynı durumları yaşar.
Erkekler evden uzaklaşarak daha mutlu olacağını düşünür ve yine aynı durumları yaşar.
Buradaki temel etken yakınlardan başlıyor ancak bilinçli olup bu duruma kadında erkekte müdahale etmediği zaman aynı durumları yaşamaktan başka bir şey olmaz.
Bilinçaltının çalışma prensibi benzer olan yine benzeri çeker.
Siz sevilmeme psikolojisi yaşıyorsanız her kişi yada durum bunu size ayna gibi gösterir.
Bir aynaya baktınız. Siz aynaya gülüyorsanız aynada size güler. Siz ağlıyorsanız aynadaki sizde ağlar.
Burada ben ağlarken ayna neden gülüyor diye suçlayamazsınız.
Burada yapılması gereken en temel durum sizi sevgiden mahrum eden kişilerden özgürleşip, kendinizi sevmeyi öğrenmektir.
Kendisini seven bir insanın başkasıyla derdi olmaz. Kavgaları biter. Kendini geliştirir.
Sevilmeme psikolojisi yaşayan bir insan öncelikle kendi farkında olma durumunu geliştirerek sorumluluk almalıdır.
Sevilmeme psikolojisi;
1-Aileden sevilmemeyle
2-Ani ölüm vb. kayıplardan dolayı
3-Toplumdan dışlanma
4-Genetik miraslar
5-Aşırı baskıcı, gelenekçi toplumlar
Genel olarak baskıcı toplumlarda, az eğitimli ailelerde sevilmeme durumu sıkça gözükür.
Özellikle ataerkil toplumlarda (babanın, dedenin otorite görüldüğü) daha sık yaşanır.
Sevmek ve sevilmek normal ve gerekli bir ihtiyaçtır.
Eğer sevmekten kaçan sevdiğini göstermeyen, gösteremeyen bir çevrede büyürseniz bu duygunun tamamlanması adına her şeyi yapmanız muhtemeldir.
Toplumda sıkça gördüğünüz üzere sosyal medya bağımlılıkları, mutluymuş gibi yapılmalar, sürekli alınan ürünlerin paylaşımı
İçten içe mutsuz olan bireylerin bir makyajlamayla mutlu gözükme çabasından ibarettir.
Okyanusun sadece dalgalarına bakarak incileri, mercanları keşfedemezsiniz.
Başkasını suçlayarak, bilinçli olmayan yakınlarımızı affetmeyerek bu duygudan kurtulamayız.
Çamurdan çıkmanın yolu çamurda yuvarlanmak değil, elbiseni temizleyip yada değiştirip yola devam etmektir.
Bir insan sevildiğini hissettiği zaman çiçek açar.
Sevmek ve sevilmek en temel duygusal ihtiyaçtır.
Peki bu durumlar ne yapmak gereklidir?
1-Öncelikle gerçekten kimse sizi sevmiyor mu? Hiçbir kimsemi sevmiyor? Bunu düşünün.
Genellikle insan elindeki insanlardan çok elinde olmayan uzaktaki insanın sevgisine ihtiyaç duyar.
Burada yakınınızda olan sizi seven, saygı duyan insanlara yönelin.
2-Gereksiz kalabalıktan uzaklaşın.
Çok çevre, çok kalabalık daima enerjinizi tüketir. Doğru çevre oluşturun. Şuana kadar olmamış olabilir. Ancak şuandan itibaren inşa etmeye başlayın. Az bile olsa sizi seven, değer veren, saygı gösteren insanlarla çevrelenin.
3-Kendinize şefkat gösterin.
İnsan önce kendisini severse başkası onu sevebilir. Kendisine yardım etmeyen insana hiç kimse yardım etmez.
Bu yüzden önce kendinizi olduğu gibi kabul edin. Başkasıyla kıyaslamayı bırakın.
Siz sizsiniz, başkası da başkasıdır.
Herkesin yolculuğu ve tercihi farklıdır.
Kendinize özen gösterin. Bedenen ve Ruhan gelişiminize odaklanın.
Bir önceki versiyonunuza göre daha iyi olmaya özen gösterin.
4-Sevdiğiniz özelliklerinizi taktir edin. Sürekli kendinizi iğnelemeyin.
Eğer kendinizi taktir etmeye başlarsanız. Daha iyi durumları çekersiniz. Her insanın zayıf ve güçlü yönleri vardır.
Güçlü yönlerinizi ön plana çıkararak zayıf yönlerinizi kendinizi iğnelemeden güçlendirdiğinizde daha mutlu hissedersiniz.
Kendinizi taktir edip sevdikçe sevilmeme psikolojisi üzerinizde azalacaktır.
Kendini seven insanlar genellikle daha çok başkaları tarafından sevilir.
5-Enerjinizi sevmeye sevilmeye odaklayın. Ancak kasılmayın.
Odaklandığınız her durumu büyütür ve hayatınıza çekersiniz. O halde isteklerinize odaklanarak çekim yasasını çalıştırmak
Daha mantıklı olacaktır. Siz insanları sevmeye odaklanın. Değer görmediğiniz yerde durmayın. Özellikle yapmacık olmayın.
Odaklandığınız durumları, kişileri seçme özgürlüğüne sahipsiniz
Bu olumlu cümleleri tekrar edin
‘’seviyor ve seviliyorum’’
‘’değer veren insanları hayatıma çekiyorum, kabul ediyorum’’
‘’Kendimi taktir ediyorum’’